Yaşam

Ahmet Ferit’e Mektuplar kitabı yakın Türk tarihine ışık tutuyor

Prof. Dr. İsmail Türkoğlu ve Prof. Dr. Ömür Ceylan’ın yayına hazırladığı eser, Ahmet Ferit’e Mektuplar adıyla okuyucuya sunuldu. Kitap, okuyuculara Yusuf Akçura ve Ahmet Ferit Tek’i daha yakından tanıma fırsatı sunarken, ikilinin hayatlarının gölgede kalan kısımlarını gün yüzüne çıkarıyor. Kitapta ayrıca mektupların yepyeni versiyonları da yer alıyor.

Rus Türklerinin ve Jön Türk hareketinin siyasi çabaları. Neredeyse her hafta birbirlerine mektup yazan Akçura ve Tek’in mektupları; 1905 Devrimi sonrasında Rusya Türklerinin yürüttüğü siyasi mücadelenin tarihini yansıtmaktadır.

Ayrıca Osmanlı Devleti’nin siyasi çıkmazında takip etmek zorunda kaldığı üç siyasi prosedür olan Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük politikalarının anlatıldığı ve Yusuf Akçura’nın vurguladığı Üç Tarz-ı Siyaset adlı kitabın yazım serüveni, Jön Türklerin göç konusundaki çabaları ve birbirleriyle ilişkileri sorgulandı. bunların önemine ışık tutulmaktadır.

Türk siyaseti ve kültür tarihi açısından son derece değerli olan bu mektupların Yusuf Akçura’nın torunu Yusuf Akçura’nın izniyle yayımlanmasının mümkün olduğunu paylaşan paylaşım.

Prof. Dr. İsmail Türkoğlu ve Prof. Dr. Ömür Ceylan ikilinin yıllar boyu süren dostluğunu şu sözlerle anlatıyor:

“Birbirini seven iki arkadaş”

“Yusuf Akçura ve Ahmet Ferit Tek, Kuleli Askeri Lisesi’nde başlayan samimiyetlerini Akçura’nın vefatına kadar sürdüren iki yakın arkadaştır. Yusuf Akçura’nın 1903 yılında Fransa’dan Rusya’ya dönmesiyle yoğunlaşmaya başlayan yazışmalar 1935 yılına kadar devam etti. Bu 32 yıllık dönemin (1909-1925) bir kısmını İstanbul ve Ankara’da birlikte geçirdiler. 1925 yılında Ahmet Ferit Tek’in Hariciye Nezareti’ne atanmasıyla yazışmalar yeniden başladı. Mektuplardan anlaşılacağı üzere hemen hemen her hafta birbirlerine mektup yazıyorlardı. “Birbirini bu kadar seven ve saygı duyan iki dost, muhtemelen Türk siyasi ve kültürel hayatında da seçkin bir konuma sahiptir.”

Kitaptan…

“Üç politikadan yalnızca ilkinin kabul edilebilir olduğunu söylüyorsunuz. Daha sonra göreceğiniz gibi, sadece ilkinin imkansız olduğunu söylüyorum. Ne kadar taban tabana zıt bir görüş. Ama makalemin ilk kısmı sadece tarihti, ma-waka’a bir hikayeydi. Doğru bakış açısına göre bunun normal olduğunu düşünüyorum. Ancak asıl uygulanabilir olan şu ana kadar okuduğunuz üçüncü makaledir ve ancak onu okuduktan sonra bu kadarına değinebiliriz [2a], şimdilik duracağım. Karşılığında bir yazı yazarsanız elbette güzel olur… Acilim değil mi? Belki benimkini de dahil etmezler. Ama sorun ne? Yaşasın Ümmet Meclisi! […] komaz bir araya derleniyor. Bizim mesleğimize de uygun olur.”

Yusuf Akçura kimdir?

Rusya’nın Simbir ilinde imalatçı bir ailede doğdu (1876). Babasının ölümü ve işinin bozulması üzerine genç yaşta annesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. Koca Mustafa Paşa Askeri Rüştiyesi, Kuleli Askeri Lisesi ve Harp Okulu’nu bitirdikten sonra Harp Okulu Sınıfına atandı. Burada okurken aralarında Ahmet Ferit’in (Tek) de bulunduğu bir grup arkadaşıyla birlikte 1897’de Trablusgarp’a sürgüne gönderildi.

Bir yıl hapis yattıktan sonra affedildi. Rütbesine iade edildikten sonra bir süre Trablus Partisi’nde görev yaptı ve Ahmet Ferit’le birlikte Paris’e kaçtı. 1903 yılında Ecole Libre des Sciences Politiques’i tamamlayarak Simbir’e döndü. Bu dönüşle birlikte Ahmet Ferit ve diğer arkadaşlarıyla yıllarca kesintisiz devam edecek yazışmaları başladı.

1903-1908 yılları arasında Rusya’da yaşadı ve Rusya Türklerinin siyasi faaliyetlerinde aktif olarak yer aldı. Rusya’da bulunduğu sırada ünlü makalesi “Üç Stil Siyaset”i yazdı.

Türk siyasi tarihinde bir dönüm noktası olan bu değerli makalenin arka planını yakın arkadaşı Ahmet Ferit’e yazdığı mektuplarda paylaştı. Kazan’daki Muhammediye Medresesi’nde Osmanlı edebiyatı dersleri verdi. Müslüman İttifakı Partisi merkez komite üyeliğine seçildi.

Türk Vatanı dergisi

Kazan Muhbir gazetesini çıkardı. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’a döndü. Türk Yurdu dergisini çıkarmaya başladı ve Türk Hecağı’nın kuruluşuna katıldı. Darülfünun’da ders verdi. Balkan Savaşlarına yedek yüzbaşı olarak katıldı.

Birinci Dünya Savaşı sırasında Ruslara esir düşen Türk askerlerinin akıbetini araştırmak üzere 1917 yılında Rusya’ya gitti ve ayrıntılı bir rapor hazırladı. Milli Mücadeleye katıldı.

Cumhuriyetin kuruluşunda önemli roller üstlendi ve daha sonra Atatürk’ün yakın çevresinde yer aldı. Kurtuluş Savaşı sırasında yedek yüzbaşı olarak da görev yaptı. Trablus’ta sürgündeyken onları kanatları altına alan Şevket Paşa’nın kızı Selma Hanım ile evlendi ve yakın arkadaşı Ahmet Ferit’in kayınbiraderi oldu.

Yusuf Akçura hayatını kaybetti

Bu evlilikten Tuğrul ve Ülken adında iki çocukları oldu. Ankara ve İstanbul üniversitelerinde dersler verdi. 1935 yılına kadar TBMM üyeliği yaptı. Türk Tarih Kurumu’nun kuruluşunda ve ilk milli ders kitaplarının yayımlanmasında aktif rol aldı.

Yakın Osmanlı ve Avrupa tarihine ilişkin birçok eser ve makale yazdı. 1935 yılında İstanbul Üniversitesi’ndeki dersinden dönerken Haydarpaşa Garı’nda kalp krizi geçirerek öldü.

Sayfa için iletişim:

[email protected]

yesilli-haber.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu
escort
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort
adalar escort
arnavutköy escort
ataşehir escort
avcılar escort
bağcılar escort
bahçelievler escort
bakırköy escort
başakşehir escort
bayrampaşa escort
beşiktaş escort
beykoz escort
beylikdüzü escort
beyoğlu escort
büyükçekmece escort
çatalca escort
çekmeköy escort
esenler escort
esenyurt escort
eyüp escort
fatih escort
gaziosmanpaşa escort
güngören escort
kadıköy escort
kağıthane escort
kartal escort
küçükçekmece escort
maltepe escort
pendik escort
sancaktepe escort
sarıyer escort
şile escort
silivri escort
şişli escort
sultanbeyli escort
sultangazi escort
tuzla escort
ümraniye escort
üsküdar escort
zeytinburnu escort
istanbul escort